Okula başlamadan, bir göz muayenesinden geçsin istedik. Kocaman harfleri bulanık birer kara nokta gibi gördüğünü söylediğinde, “Şımarıyor” dedik. “Hadi ama, doktor amcanın işi var, çabuk söyle de gidelim”. Doktor kaşlarını kaldırdı. Sustuk. Kızımın sol gözü doğuştan yalnızca yüzde 10 görebiliyordu. Rahatça televizyon izleyen, resimli kitaplardan başını kaldırmayan ve minicik notaları dahi okuyarak piyano çalan bir çocuğun tek gözünün neredeyse hiç görmediğini nasıl fark edemedik? Böyle çok vaka varmış. Biz erken bile davranmışız. Ama tedavi yaşı için geçmiş. Bir günde dört ayrı doktora gittik. Son gittiğimiz Çapa’nın profesörü “Sol gözü bir ay aralıksız kapatacaksınız” dedi. Kızım, kendisi gibi minicik arkadaşlarının acımasız soruları, dışlamalarıyla mücadele ederek gözüne yapışık koca pedle bir ayı geçirdi. Yeterli olmadı. Amerika’da yeni bir ‘göz terapi’ uygulaması duymuştum. Doktoruyla paylaştım. “Bırakınız efendim bu soytarılıkları, biz üniversitede tüm yeni uygulamaları biliriz” cevabını aldım. Annelik hislerim beni bu kez de yanıltmadı. Gittik. New York’taki doktorun verdiği göz terapisi ile 2 ay içinde kızımın görme yetisi yüzde 90’a ulaşmıştı. Bu gelişmeyi “Tanrısal bir şey” olarak değerlendiren Türkiye’deki profesör göz doktorumuz daha sonra bu ‘soytarılığın’ adresini istedi.

O yıllarda evimden çıkmadan Amerika’dan ‘ikinci görüş’ alabileceğim bir sistem henüz yoktu. Hangi doktor olmalı? Doktora nasıl ulaşmalı? Peki ya masrafı? Hasta yakınlarını çıkmaza sokan bu soruların cevabı artık var. Doğru doktoru doğru adreste bulmak için harcanan çaba, 20 dakikayla sınırlı. Yapılan masraf ise bizzat gitmekle kıyaslanamayacak kadar düşük.

Amerika’nın en iyileri arasında olan 80 yıllık Methodist Hastanesi’ne, Türkçe olarak yollayacağınız tahlil ve raporlar incelenip,10 gün içinde ‘ikinci bir görüş’ size gönderiliyor. Sorularınız var ise, Türkçe yanıtlanıyor. Dünyada en son uygulanan tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi edinmeniz de mümkün.

Dünyada ilk teşhislerin yüzde 40’ının hatalı olduğu varsayılıyorken, ikinci bir görüş kaçınılmaz. “Acaba Amerika’da teşhisim ne olurdu?”, “Amerika’da olsaydım nasıl bir tedavi önerirlerdi?” kaygısı olanların www.amerikadateshis.com adresinden Methodist Hastanesi’nin uzman doktorlarına ulaşabilmeleri müthiş kolaylık.

“Yok ben bizzat Houston’a gitmek istiyorum” diyorsanız, dışarıdan ancak aylar sonraya alabileceğiniz randevu, bu adresten Türk doktorlar kanalıyla öne alınıp, hemen tedaviye başlanıyor. Türk doktorlarımızın başarıları elbette dünyaya bedel ama dedik ya, ikinci bir görüş de lazım. Allah muhtaç etmesin, aklınızda da bulunsun.